Kamp günlüğü: 1.gün:
Şitiv takıma transfer olduğunda biraz çekinmiştim, ne de olsa genç bir hücum oyuncusuydu, hoca tek forvet oynarsa tüm sezon sürayya abinin yanında oturabilirdim. Kampa girer girmez kendine yakışanı yaptı ve yanıma gelip dedi ki "odamda senin posterin var abi" . Müstehzi şekilde sırıttım ve "ne var la bunda yarram, tüm genç kızların odasında posterim var" dedim. Tüm takım çok güldük.
2.gün: ilk idmana çıktık. Agresiflik yapıp bana kesilen ortaya yükseldi, kambura yattım yeri öptü, sonra benden özür diledi. İt gibi koşuyor, kendini ispat etme derdinde.
3.gün: konjektür gereği cumaya gittik. Ben hocaya mesaj olsun diye 4ilk sünnet 4 farz 2 son sünnet kılarak taktik verdim. Şitiv ise 5 illk sünnet 5 farz ve 3 son sünnet kılarak çalışkan bir oyuncu olduğunu gösterdi. Tespihat kısmında da 30 şınav allahuekber 30 mekik suphanallah ve 30 squat elhamdurullah çekmesi beni bir korkutmadı değil.
4.gün:
Hoca istasyon çalıştırması yaptırırken hepimiz banliyö treni gibiydik, şitiv ise yüksek hızlı tren gibi geçip durdu. Takım olarak hızından şikayetçiyiz.
5.gün:
Şitiv ilk hazırlık maçında alman 5 lig takımlarından frayburg lickers'ın ırzına geçti. 10dan sonrasını ben sayamadım. Ben de 5 gol attım ama hepsinde pası kaleciyi geçtikten sonra bana verdi ve her golden sonra üstüne atladı. Ben böyle fizik görmedim.
6.gün:
Takım olarak çok tedirginiz. Nasıl yeniçeriler mermere Tokat atarak çalışıyorsa şitiv de araba park etmesin diye konan mantarlara çıplak ayak vurarak çalışıyor.
6.gün:
İlk tatil günü. Takımın büyüğü olarak kampa eskort getirteyim diye düşünürken . Bir baktım şitiv iki rusla odama geldi. İki asisti de gole çevirdim.
7.gün:
Şitivle frikik çalıştık, new age malatya spordan transferimiz genç kaleci farukhanın kafa tası 3 yerinden kırıldı hem de sıra bana gelmeden. Elimizde çiçekle hastanede basınla konuştuk. Futbolda olan şeyler, çok iyi bir kamp geçiriyoruz falan. Farukhanı hemşireler pipetle besliyor.
8.gün:
Acun benden şitivin numarasını istedi, ben de yok dedim. İnanmadı piç. "Seneye sörvayvır da görüşürüz" dedi tehditkar bir şekilde.
9.gün:
Şitiv basına ilk röportajını verdi. Dante'ten sokrates'ten kant'tan bahsetti; haz aralığından, mutluluk endeksinden dem vurdu; en sonda da kuzey kore halkını darbe konusunda yüreklendirdi,iranın uranyumun zenginleştirmesi konusundaki çalışmalarını övdü ve hayalinin uzun adamla ikili forvet oynamak olduğunu belirtti. Ve finalde kemanını alıp söz ve müziğini kendinin yazdığı bir şarkıyı hem çalıp hem söyledi.
10.gün:
Kampa uzun adam geldi. Devletin sana ihtiyacı var, akape kadroları yetersiz, sen yine halı dahada oynarsın deyip ikna etti ve şitivi yeni kabinede Spordan sorumlu bakan ve cumhurbaşkanı yardımcısı yaptı.
Şitivin gidişini bayram gibi kutladık...
Sene sonunda Beşiktaş şampiyonlar liginde 3 olup uefada yarı final gördü. Lig zaten bizimdi. Şitiv de spor bakanı olarak şampiyonluk kupamızı bana verirken gözleri dolu dolu bakıyordu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder