13 Haziran 2017 Salı

Azubuike Farukhan’la kamp günlüğü

Azubuike Farukhan’la kamp günlüğü

1.gün:
Hayatta en sevmediğim futbolcu tipi alt ligde kendini göstermiş, hızlı Afrikalı oyuncudur. New age malatyaspor’dan Azubuike Farukhan’ın gelişi taraftarda sevinç ben de ise burukluk yarattı. Kendisine hoş geldin hediyesi olarak hazırlanana karışık meyve sepetindeki muza içerlenen Azubuike Farukhan biraz önce aşçıyı döverek öldürdü. Takım içinde böyle tatsızlıklar olur diyerek olayın üstünü örtük.
2.gün:
Azubuike Farukhan’ın malatya’da zerre Türkçe öğrenmediği gibi diğer yaygın diller olan İngilizce Almanca ve İspanyolcadan da bihaber ortaya çıktı. Hatta memleketi olan Senegalce’yi de bildiğini sanmıyorum çünkü getirdiğimiz Senegalli çevirmenle de anlaşamadılar. Artık vücut dili ile inşallah.
3.gün:
İlk idmanın Azubuike Farukhan’ın doğum gününe denk gelmesi üzerine muzip arkadaşlar kendisine nedense Brezilya usulü bir sürpriz hazırlayıp; kafasında yumurta kırıp, una boyadılar. Azubuike Farukhan ise olaya çok sevindi. Çok güldü ve önce kendi kol ve bacağındaki hamuru yaladı, sonra da kaşık alıp kafasındakileri yedi. En sonda sünnettir deyip ekmek alıp kendini sünnetledi. Görüntüler youtuba düştü.
4.gün:
Azubuike Farukhan’ın pas vermeyi bilmediği ortaya çıktı. Hoca ile beraber geçen seneki maçların kasetlerini izledik. Bütün sezon adam hiç pas vermemiş ve bu kimsenin dikkatini çekmemiş. Hatta kendine kullandığı taç ve korner bile var. Hoca pas vermeyi öğretmesi için beni seçti. Robinson crouse ve Cuma gibiyiz. Hiçbir şey anlamıyor ama çok sempatik eşek sıpası.
5.gün:
Bugün ki Azubuike Farukhan haberi ise daha korkunç. Adam pişmiş et sevmiyormuş. Sabah antrenmanından sonra yemekhaneye geçtik, biz yemekhane sırasındayken o kendi çantasından çiğ bir but çıkarttı ve kemirmeye başladı. Elinden almaya çalışan kulüp personelini de kolundan ısırdı ve bir parça kopartıp yuttu. Artık geceleri herkes kapısını kilitleyip uyuyor.
6.gün:
Azubuike Farukhan’a pas vermeyi öğretme çabamın suya yazı yazmak gibi olduğunu ilk hazırlık maçında öğrendik. Hiç pas vermedi. Her topa koştu. 3 de gol attı. Gol sevinçlerinin birinde sol açığımız genç almancı futbolcu Erolun kaburgalarını kırdı. Diğerinde korner bayrağını dişleri ile koparıp garip sesler çıkarttı, 3. golde de rakip kaleyi söktüğü için maç otomatik tatil oldu. Hiç terlememişim, maçtan sonra duş almadan takım otobüsüne bindim.
7:gün:
Takımda net bir gruplaşma var. Azubuike Farukhan ve biz. Kimse yalnız kalmak istemiyor, 2 kişilik otel odasında 8 kişi kalıyor ve tuvalete bile topluca gidiyoruz. Hoca ve başkan bu birlik ve beraberliğimizden çok memnun. Bana vatsaptan, “böyle devam, takımdaşlığınız çok iyi ama Azubuike Farukhan’ı da aranıza alın”, dedi.

8.gün:
Azubuike Farukhan’ın antrenman sonrası dujdan çıplak çıkması takımda moralleri çok bozdu. Takım psikoloğu sabahlara kadar mesai yapıyor.
9.gün:
İlk basın toplantısında Azubuike Farukhan anlattı basın mensupları dinledi. Kimse de bu yamyam ne diyorum amk, demedi. Merakla diğer gün gazeteleri açtım, hepsi aynı şeyleri yazmış, takım çok iyi başarı hedefi şampiyonluk falan. Gazeteciyi aradım, nasıl çevirdiniz biz bunu anlamıyoruz dedim. Dinlemedik ki, siz konuşurken de pek dinlemeyiz zaten dediler. Diğer gün manşette “Azubuike Farukhan ile Barış anlaşamıyor!” haberleri vardı.
10.gün:
Son haberlerden istifade edip transferim olmak istediğimi yönetime bildirdim. İki yıllık alacaklarım karşılığında New age malatyaspora transfer oldum. Sikerim amk, benden sonrası tufan!

Hiç yorum yok: