Azubuike Farukhan’la kamp günlüğü
1.gün:
Hayatta en sevmediğim futbolcu tipi alt ligde kendini
göstermiş, hızlı Afrikalı oyuncudur. New age malatyaspor’dan Azubuike Farukhan’ın
gelişi taraftarda sevinç ben de ise burukluk yarattı. Kendisine hoş geldin
hediyesi olarak hazırlanana karışık meyve sepetindeki muza içerlenen Azubuike Farukhan
biraz önce aşçıyı döverek öldürdü. Takım içinde böyle tatsızlıklar olur diyerek
olayın üstünü örtük.
2.gün:
Azubuike Farukhan’ın malatya’da zerre Türkçe öğrenmediği
gibi diğer yaygın diller olan İngilizce Almanca ve İspanyolcadan da bihaber
ortaya çıktı. Hatta memleketi olan Senegalce’yi de bildiğini sanmıyorum çünkü
getirdiğimiz Senegalli çevirmenle de anlaşamadılar. Artık vücut dili ile
inşallah.
3.gün:
İlk idmanın Azubuike Farukhan’ın doğum gününe denk gelmesi
üzerine muzip arkadaşlar kendisine nedense Brezilya usulü bir sürpriz hazırlayıp;
kafasında yumurta kırıp, una boyadılar. Azubuike Farukhan ise olaya çok
sevindi. Çok güldü ve önce kendi kol ve bacağındaki hamuru yaladı, sonra da
kaşık alıp kafasındakileri yedi. En sonda sünnettir deyip ekmek alıp kendini
sünnetledi. Görüntüler youtuba düştü.
4.gün:
Azubuike Farukhan’ın pas vermeyi bilmediği ortaya çıktı. Hoca
ile beraber geçen seneki maçların kasetlerini izledik. Bütün sezon adam hiç pas
vermemiş ve bu kimsenin dikkatini çekmemiş. Hatta kendine kullandığı taç ve
korner bile var. Hoca pas vermeyi öğretmesi için beni seçti. Robinson crouse ve
Cuma gibiyiz. Hiçbir şey anlamıyor ama çok sempatik eşek sıpası.
5.gün:
Bugün ki Azubuike Farukhan haberi ise daha korkunç. Adam pişmiş
et sevmiyormuş. Sabah antrenmanından sonra yemekhaneye geçtik, biz yemekhane
sırasındayken o kendi çantasından çiğ bir but çıkarttı ve kemirmeye başladı. Elinden
almaya çalışan kulüp personelini de kolundan ısırdı ve bir parça kopartıp
yuttu. Artık geceleri herkes kapısını kilitleyip uyuyor.
6.gün:
Azubuike Farukhan’a pas vermeyi öğretme çabamın suya yazı
yazmak gibi olduğunu ilk hazırlık maçında öğrendik. Hiç pas vermedi. Her topa
koştu. 3 de gol attı. Gol sevinçlerinin birinde sol açığımız genç almancı
futbolcu Erolun kaburgalarını kırdı. Diğerinde korner bayrağını dişleri ile koparıp
garip sesler çıkarttı, 3. golde de rakip kaleyi söktüğü için maç otomatik tatil
oldu. Hiç terlememişim, maçtan sonra duş almadan takım otobüsüne bindim.
7:gün:
Takımda net bir gruplaşma var. Azubuike Farukhan ve biz. Kimse
yalnız kalmak istemiyor, 2 kişilik otel odasında 8 kişi kalıyor ve tuvalete
bile topluca gidiyoruz. Hoca ve başkan bu birlik ve beraberliğimizden çok
memnun. Bana vatsaptan, “böyle devam, takımdaşlığınız çok iyi ama Azubuike Farukhan’ı
da aranıza alın”, dedi.
8.gün:
Azubuike Farukhan’ın antrenman sonrası dujdan çıplak çıkması
takımda moralleri çok bozdu. Takım psikoloğu sabahlara kadar mesai yapıyor.
9.gün:
İlk basın toplantısında Azubuike Farukhan anlattı basın
mensupları dinledi. Kimse de bu yamyam ne diyorum amk, demedi. Merakla diğer
gün gazeteleri açtım, hepsi aynı şeyleri yazmış, takım çok iyi başarı hedefi
şampiyonluk falan. Gazeteciyi aradım, nasıl çevirdiniz biz bunu anlamıyoruz
dedim. Dinlemedik ki, siz konuşurken de pek dinlemeyiz zaten dediler. Diğer gün
manşette “Azubuike Farukhan ile Barış anlaşamıyor!” haberleri vardı.
10.gün:
Son haberlerden istifade edip transferim olmak istediğimi
yönetime bildirdim. İki yıllık alacaklarım karşılığında New age malatyaspora
transfer oldum. Sikerim amk, benden sonrası tufan!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder