Film bir giriş ve dokuz
bölümden oluşuyor
Giriş:
Klasik bir Amerikan kasabası
gözümüze çarpıyor. Bir ana yol kasabayı ikiye bölüyor. Kendi halinde
insanlardan oluşuyor ahali. Kendi halinde ama biraz garip. Belki de en tırlak
karakter kilise orgundan ve çandan sorumlu genç kadın. doktor bir baba,
kasabanın dışarısı ile tek ilişkisi olan aptal, çirkin ve zavallı kargocusu,
aptal bir çocuk ve son derece esas oğlan olan; felsefe ve edebiyatla ilgili
yakışıklı bir adam. Hayat Dogville doğallında devam ederken birinci bölüm
başlıyor.
Bence en önemli an ise
Musa isimli köpeğe verilen kemikteki et parçasının yarattığı gerginlik. Açlık korkusu
var kasabada, özellikle de çocuklarında babasında.
1:
Yazar karakter evine dönerken
uzaklardan silah sesleri duyuyor. Başkası olsa korkar ya da kaçar ama Dogville’de
hayat son derece monoton ve sıradan geçtiği için olsa gerek korkmuyor ve bankta
oturup romanını düşünüyor. Ve Grace ile de o sıralarda rastlıyor. Grace maum
Nikole kidman! Ve elbiseleri çok güzel, kürkü var mesela. Saçları dağınık ve yüzünde
korku dolu ifade olsa da adamı etkiliyor.
O sıralarda ise bir
araba yaklaşıyor ve yazar Grace’i madene saklıyor. Gelen karakterlerin gangster
oldukları hem tavırlarından hem arabalarında ve kıyafetlerinden aşikar. Kadını
madene saklıyor ve gansterlere yalan söylüyor. Tehlike geçince de Grace’e aç
mısın diyor? Grace ise kıyafetinden ve yaşından baklenmeyecek bir şekilde emeği
hak etmekten bahsediyor.
Metafor olarak
bölümdeki önemli anlardan birincisi bence yazarıın Grace’in kalması iöin
herkesi toplaması. Elbette kasabada gansterler tarafından aranan bir yabancıya
karşı bir korku var ama iş oylamaya gelince sadece zenci (afrikan Amerikan)
kadın kalsın diyor. Ve geri kana sessiz kalarak iki haftalık deneme süresine
izin veriyorlar. Sadece tek oyla seçim kazanabileceğini göstermesini güzel
buldum.
Diğer nokta ise yazarın
yine kasabayı tanıtırken biblo satan kadının biblolarını Grace’e gösterdiği an.
Gerçekten de soluk ve çirkin şeyler ama Grace’e güzel geliyor o biblolar. Çünkü
artık o Dogville’de ve oradaki en güzel biblolar o biblolar. Ve onları güzel
yapan az olmaları.
2:
Grace’in iki haftası
başlamıştı ve bir işin ucundan tutması gerekiyordu. Çükü aksi takdirde dogville’i
terk etmesi gerekecekti ve dışarısı onun için tehlikeliydi. Sabah Grace
herkesin kapısını çalıp yardım etmek istediğini söyledi ama kimse ondan yardım
istemedi. Bir şekilde hayatta kalmaya alışmışlardı ve ortada yapacak gerçekten
de çok fazla iş yoktu. Sonra üzümlerle ilgili bir iş buldu. Bu başlangıç oldu
ve devamı geldi. Dogvillelilerin angarya işlerini yapmaya başladı. Zeki çocuğa
ders çalıştırmaya başladı, doktorun ilaçlarını getirmeye, kör karakterle sohbet
etmeye, evsiz karaktere yemek yapmaya, kötürüm kızı lazımlığa götürmeye… ve
yavaş yavaş Dogville’de bir aidiyet oluşturmaya başladı ve insanlar durumdan
memnun gözüküyorlardı. Sadece biri hariç. Chuck! Ki bir oy dahi hayır derse
gideceği için onun da oyunu kazanmak zorundaydı. Çhuck ve eşinin çocuklarına
baktığın günün gecesi Chuck eve geldiğinde bir hesaplaşma yaşadılar. Chuck
Dogville’e olan nefretini anlatıp Grace’i kovdu. Dogville’in kokuşmuşluğundan
ilk kez biri bahsediyordu.
3:
Bu bölüm kör karakterin
evinde başlar. Adam yaşlı ve kördür. Ondan hiç evden çıkmaz. Grace dayanamaz ve
adamı kör olduğunu ima eder ve kör adam da ilk kez bunu itiraf eder. Kör adam
kör değilmiş gibi davranıyor ve kasabada bu yalanı ifşa etmeden adamın yalanına
ayak uyduruyordur. Tam da Dogville’e uygun bir davranış. Kendi gerçekliklerinde
yaşamak
Ahali kilisede toplanı
ve seçim zamanı gelmiştir. Grace kimin hayır dediğini bilmek istemediğini
söyler ve kiliseden çıkar. Kasabada 15 kişi oy kullanıyordur ve her evet oyu
için bir kez çan çalacaktır. Eğer 15 kez çan çalmazsa Grace sessizce
gidecektir. Eşyalarını aşmaya gittiği zaman kasabalıların ona bazı hediyeler
bıraktığını görür; para, ekmek, harita, çakmak gibi. Sevinir ve beklemeye
başlar Grace ve çan teker teker çalar. Tabiki gerilim olsun diye son çan geç
çalar. En son Chuck kararını vermiştir ve Grace kalıyordur. Yazar karakter Tom
ile sarılırlar ve bölüm biter. Grace kalacak yer bulduğu gibi aşkı da bulmuş
gibidir.
4:
Bahar başıdır ve her
şey çok güzeldir. Grace herkese yardıma koşmaya devam ediyordur. Çan her saat
başı çalar ve her çan çaldığında Grace başka birine yardıma gider. Herkes
işleyişten mutludur. Grace bir ev dahi ayarlarlanır ve para da kazanmaya
başlar. Kazandığı para ile de o biblolardan almaya karar veren Grace ilk
biblosunu alır. Ama birden çan hızlı çalmaya başlar. Bu biri geliyor demektir.
Grace saklanır ve kasabaya şerif gelir. Şerifin elinde kayıp ilanı vardır ve
bunu kasabaya asar. Kasabalılar ise hep bir ağızdan kadını hiç görmediklerini
söylerler. İlk kez Grace ile ilgili yalana topluca şahitlik yapıyorlardır.
5:
4 temmuz günüdür. Amerikalıların
kurtuluş gibi. Hava güzeldir ve kasabada bir kutlama havası vardır. Herkes işbirliği
içerisinde kutlama hazırlığı yapmaktadırlar, Chuck hariç. Topluca yemek
yenmeden önce Tom ile Grace arasıdaki romantizm iyice artar. Aşk lafı ikisi
içinde fazladır belki ama birbirlerinden hoşlandıklarını ifade etmekten de
çekinmezler. Tom kibri ile kasabaki herkesi çok iyi gözlemlediğini ve çözdüğünü
iddia eder.
Yemek çok tatlı geçer. Herkes
Grace’i çok sevdiklerinden ve hayatlarını çok olumlu yönde değiştirdiklerinden
bahseder. Ve Dogville’de istedikleri kadar kalabileceğini söylerler. Yemeğin en
tatlı yerinde ise telefon çalar ve kasabaya birilerinin geldiğini haberdar
eder.
Gelen şeriftir ve yine
elinde bir kağıt vardır. Bu sefer Grace bir banka soygunundan dolayı
aranıyordu, tehlikeli olarak tanımlanıyordur ve başına ödül konmuştur. Kasabalı
bir karar alır ve bunu Top ile Grace bildirirler. Eskiden saat başı yardıma
giden Grace bu sefer yarım saatte bir yardıma gidecektir ve artık eskisi kadar
para da almayacaktır. Grace durumu kabul eder ve arı gibi çalışmaya başlar.
Kasabalılar ona karşı
artık daha kabadır. Hata yapar arada Grace ve hatalarını ödemek ister ama
kasabalılar tüm kibirleri ile gerek yok
der ona. Son olaydan sonra kasabanın kibri çok artmıştır ve Grace herkes
tarafından hor görülüyordur.
Sonra yine Chuck ile
başbaşa kalırlar. Chuck Grace’e elmalardan bahseder. Elmaların büyümesine izin
vermek gerektiğinden, sadece Grace’in elmalardan anladığını söyler ve sonra da
aklına gelen çirkin düşünceler olduğundan bahseder. Arada Grace’i öpmeye
kalkmıştır. Burada elmanın yasak elma ile göndermesi olduğunu düşünüyorum.
Chuck kasabanın Grace’ten sonra en itilmiş karakteri olabilir. Ve o diyalogda
Grace’de Chuck’a karşı biraz kibirlidir. Onu anlamaya çalışmasını Chuck’ın
sanki gözüne sokar ve sadece ben varım mesajı verir.
Bölüm sonunda Tom ile
odadırlar ve birbirlerini sevdiklerini söylemekten çok çekinmiyorlardır artık.
Grace’e ise son şerifin gelmesinden sonra iki cinsel saldırı olmuştur. Biri Chuck’ın
öpmeye kalkması, öteki ise kör adamın bacaklarına dokunması. Sevdiği adam ise
sadece ellerini tutuyordur. Tom ise tüm kibri ile kasabadaki gelişmeleri
kontrolü altında hissediyordur.
6:
Chuck ve eşinin
çocuklarına bakarken Grace farklı bir deneyim yaşar. Erke çocuk Jason durmadan
kasıtlı hatalar yapmakta ve cezalandırılmak istemektedir. Annesi ise
çocuklarına karşı yine sonsuz ve kibir dolu bir sevgi beslemektedir. Bu sebepten
çocuklarını cezalandırmıyor ve bu Jason için bir yük olmaktadır. Belki de
çocuksu bir merakla cezalandırılmayı merak ediyor; belki de sadece mazoşist
eğilimleri var. Grace’in zaafını bildiği için kendisini cezalandırılmasını
sağlar. Kucağına yatar ve Greace poposuna önce yumuşak, sonra da Jason’ın
itirazlarına boyun eğerek daha sert ama yine de yumuşak şaplaklar atar.
Chuck eve gelir ve oğlu
Jason’u kovar. Grace’e polis ve FBI geldi seni arıyor der. Ki gerçekten de
öyledir. Normalde madene saklanan Grace çaresiz evde Chuck ile başbaşa
kalmıştır. Fırsattan istifade eden Chuck, Grace cinsel saldırıda bulunur. Sahne
çok vurucu zaten ama filmin tamamında olan duvarların tebeşirle çizilmiş olması
ve yapılan geniş açılı çizim daha da etkileyici hale getiriyor.
Bölümün sonunda Chuck
Tom’u görür ve Grace’in evinde olduğunu söyler. Tom kapıya kadar gelir ama
kapıyı çalıp yerde yatan zavallı Grace’i görmez. Bence olanı anlamıştır ama o
haline şahit olmak istemez. Ve Chuck’tan korktuğu için de bilmemezliğe gelmeyi
tercih eder. Bu sahne benim için Tom’un Grace’i gerçekten sevmediğini
düşündürdü. Kibri belki de birini gerçekten çok sevmesine engeldi.
7:
Grace için Dogville’de
yaşamak iyice zorlaşmıştır. Önceleri erkeklerin cinsel şiddetine maruz kalan
Grace bu sefer kadın şiddetiyle de baş etmek zorundadır. Kasaba kadınları önce
sözleri ile aşağılamaya başladıkları Grace’e bir gece fiziksel olarak da
saldırırlar. Chuck’ın eşi hem kocası ile Grace’in elma tarlasında beraber
olduğunu öne sürer, hem de çocuğu Jason’un poposuna tokat attığı için gece
Grace’in evini iki kadın arkadaşı ile
beraber basarlar. Yardım eden arkadaşlarından biri çanı çalmakla görevli yarım
akıllı karakterken diğeri Grace gelmeden önce Tom’un flört ettiği Grace kadar
güzel olmasa da, Grace öncesi kasabanın en güzel kızıdır. Bu seferki saldırının
boyutu psikolojiktir ve bence çok serttir. Grace’in anlam yüklediği bibloları
kıracaklardır. Chuck’ın eşi ilk biboyu alır ve yere atacağını söyler. Eğer acısına
katlanıp ağlamazsa sadece bir bibloyu kıracaktır ama eğer ağlarsa tüm bibloları
kıracaktır. Bibloyu yere çalar ve gözlerini Grace’e dikerler. Grace dayanamaz
ve ağlar ki Grace çocukluğundan beri ilk kez ağlıyordur. O ağlayınca da diğer
bibloları kırarlar. O bibloların kırılması Grace için artık kasabadaki
hayallerinin kırılması sembolize eder. Artık gitmesinin vakti gelmiştir.
Tom’a gider ve gitmek
istediğini söyler. Tom Grace’e, Grace de Tom’a karşı ilgi duyuyordur. Ve bir
plan yaparlar. Ben’e 10 dolar verecektır Grace ve kamyonun arkasında elmaların
arasında kasabadan kaçacaktır. Parayı ise Tom babasından çalacaktır. Herkes tarafından
söyle en sert şekillerde aşağılandığı bir sabah kamyonun kasasına biner ve
kaçmaya başlar Grace. Filmin afişinde de olan o harika çekim ile sahne başlar. Yolda
Ben durur ve her yerde polis olduğunu söyler, risk artmıştır ve kurtulmak
istiyorsa Ben ile sevişmelidir. Zaten Ben’in ayda bir geneleve gittiğini herkes
bilir ve filmin başında Grace bunu yine kendine özgü kibri ile ‘ihtiyaç’ olarak
nitelendirmiştir. Ve kamyonun kasasında Grace’e sahip olur. Yine yanlarında
elmalar vardır. Kamyon kasasındaki kaçışın Banker Bilo filmindeki kaçış
sahnesine olan benzerliği ise şaşırtıcıdır.
Ben yola devam eder,
Grace uyur ve uyandığında tekrar Dogville’dedir. Karşısına çıkan ilk karakter
ise Chuck’tır ve elmaları ezmişsin der. Chuck herkesin kalbinin kötü olduğu
Dogville’de bence kötülüğüyle en rahat yüzleşmiş karakterdir.
Gece kasaba Grace’in
kaçacağını anlamış ve bu planı yapmışlardır. Cezası ise korkunçtur. Boynuna bağlı
bir tasma, tasmaya bağlı bir çan, ki bu sayede nerede olduğunu herkes
anlayabilecek, ve yine tasmaya bağlı uzun bir zincir ve zincirin bağlı olduğu
çok ağır bir demir tekerler. Bu sadece Grace artık kaçamayacaktır ve nereye
gittiğini herkes bilebilecektir.
8:
Parayı Tom çaldığı
halde suçu Grace’e attığını Grace’e söyler. Başka türlü seni kurtaramazdım,
diye ikna etmeye çalışır. Grace’e ise inanılmaz bir dinginlik çökmüştür. Artık olan
bitenle hiç ilgilenmiyordur. Kasabanın erkekleri gece çöktüğü zaman cinsel
ihtiyaçlarını gidermek için Grace’in evine gidiyorlardır ve çan sesinden dolayı
yaptıklarının çocuklar dahil herkes farkındadır. Hatta çocukları bunu oyun
olarak görüp, her cinsel saldırı da kilisenin çanını çalmaktadırlar. Kimse yaptıklarından
hiçbir suçluluk duymamaktadır. Tom ise her şeyin farkındadır ve çare olarak
yine kilisede bir toplantı düzenler.
Toplantıda Grace
yaşadığı zulmü anlatır ama burada yönetmen burayı sadece müzikle vermiştir. Sonra
Grace evine gidince kasabalı durumu konuşur ve Grace’ten kurtulmaları
gerektiğini, bu derdi başlarına saran Tom’un da temizlemesi gerektiğini
söylerler. Hatta özellikle Tom’a tarafını seçmesi gerektiği vurgulanır. Diğer önemli
nokta ise Dogvilli’lerin tüm kibirleri ile hiçbir sorumluluk almadan
kendilerini masum görmeleridir. Tom kiliseden ayrılı ve Grace’in yanına gider. Kar
yağıyordur ve Grace’in boynuna zincire bağlanan tekerleğin kürediği yoldan,
yani hiç ayak izi bırakmadan Grace’in yanına gider. Burada sağlam bir metafor
olduğunu düşünmekteyim.
Grace’in tarafını
seçtiğini söyleyen Tom, Grace ile birlikte olmak ister ama Grace bunu istemez.
Sebebini söylemek zor. Belki de herkesle birlikte olduğu için istemez ama sonuç
olarak Tom’un kibri incinir ve evden sakince çıkar. Banka doğru giderken bu
sefer kara direk basıyordur ve ayak izleri çıkıyordur.
Tom kasabalıların haklı
olduğunu düşünür ve kararını verir. İlk gün Gansterlerin ona verdiği kartviziti
elie alır.
Sabah kimse Grace’e iş
buyurmaz. Herkes ona ilk günkü gibi selam verir ve iyi davranır. Durumdan şüphelene
Grace Tom ile madenin önünde konuşmaya başlar. Ki madenin önünde latince “dictum
ac factum” yazıyordur. Manası “söyle ve
yap” demektir. Aralarındaki farklı titreşimleri ola aşkın artık bittiği belli
oluyordur. Grace, Tom’un yazdığı bir şeyi okumak istememiştir.
Gece olunca herkes
arabaların gelmesini beklemeye başlar ve Grace durumu anlar. Tom’a çok aptalca
bir şe yaptığını söyler ve odasına gider. İlk kez gece Tom gelir ve Grace’in
kapısını üstüne kilitler.
9:
Gansterler Dogville’e
gelirler. Kasabalıya çok kaba ve tehditkar davranarak Grace’i tasmasından
kurtarırlar ve Grace arabaya biner. Arabadaki kişi babasıdır.
Babasının kendisini
öldürmek için geldiğini düşünür Grace ama durum bu değildir. Sadece konuşmak
ister babası. Grace’ten istediği yanına geri dönüp sorumluluklarını
paylaşmasıdır. Özellikle Grace’in babasına ‘kibirli’ demesi adamı yaralamıştır.
Babasına göre ise Grace kibirlidir. Affetme ve affetmeme sorunsalını kibir
üzerinden konuşurlar. Baba Grace’i herkese üsten bakıp affedici olduğu için
kibirle suçlarken; Grace babasını acımasızlığından dolayı kibirle suçlar.
Grace eve dönme
konusunda şüphelidir. Dogville’e geldiğinde bu küçük kasabadaki insanların bir
ganster çetesindeki insanlar kadar kötü olamayacağını düşünmüştür ama
yaşadıkları onun yanıldığını, aralarında çok da fark olmadığını göstermiştir.
Arabadan çıkar ve
düşünür biraz daha Grace. İnsanları. Onlardan biri olsa kendisine aynı şeyi
yapıp yapmayacağını ve yapmayacağına karar verir. Tekrar babası ile konuşur,
sonra da Tom ile. Tom kibrini kabul edince daha çok sinirlenir Grace ve arabada
babasına o muhteşem sözü söyler “Dünya yüzünden yok olması gereken bir kasaba
varsa, burası orasıdır”
Ve şiddet başlar. Kendi
biblolarını kıran Chuck’ın eşine aynı şiddeti uygulatır. Bir çocuğunu öldürtür.
Eğer ağlamazsa diğerlerini öldürmeyeceğini söyler. Kadın ağlar ve diğer
çocuklar da ölür. En son olarak da Grace Tom’u öldürür. Kasabadaki herkes ölür,
her yer yakılır, sadece köpek Musa’nın yaşamasına izin verilir.
Köpeğin adı neden Musa
hala merak ediyorum.
Filmi tekrar izledim ve
yazdım handanım. İmlalarına kasamayacağım, çok yoruldum. Seni çok seviyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder