Her ne kadar film izlemeyi zaman kaybı olarak görsem
de; çizgi filmlere karşı, o derece bir önyargım olmamıştır pazartesi
çiziktirimleri. Küçükken dikkat çekmek istemediğim zamanlar çizgi film izlemek
istediğimi söylerdim. Bu beni otomatik olarak diğer çocuklardan biriymişim gibi
yapardı.
*’Çok kısa bir süre’’den onun anladığı ile benim
anladığım aynı olmalı.
*Finansörlerimiz ve masörlerimiz ayrı olmalı.
*Korktuğu zaman göz bebekleri ile paralel olarak
yumrukları da büyümeli.
*Hayatı boyunca hiç manevi tazminat davası açmak
zorunda kalmış olmamalı.
*Bindiği hiçbir asansörde aşırı yük sesi çıkmamalı.
*Yürümeyen merdivenleri tercih etmeli.
*Telgraftan vazgeçmemeli.
Benim çizgi filmimin çekmek istediklerini duyunca
bir tedirgin oldum. Ya iyi çizemezlerse? Benim animasyonumu yapın o zaman dedim
ve her hareketimi algılayan aparatlardan taktım. Yürüdüm, takla attım falan. Tüm
hareketlerimi bilgisayara geçiyorlardı ki. Bilgisayar kendi kendine reset attı.
Bu bir mesaj olmalı, diye sesli düşündüm ve vazgeçtim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder