Çok eğlenceli bir hafta geçirdim pazartesi kelle
avcıları. Hatta daha biraz önce “Ulan ben bunu neden daha önce düşünmedim ki
yaaa” diye hayıflandım bile. Bütün haftam heyecan, uçan tekmeler, döner
tekmeler; kroşeler, apargatlar hatta ve hatta el bombaları, kalaşnikoflarla geçti.
Bu heyecanı yaşamam için gereken tek şey kendi başıma ödül koymak oldu.
*Soğuk alınganlığı yapmamalı
*Mangal yakarken rüzgarın nereden eseceğini kestirip
bana dumansız hava sahaları oluşturmalı.
*Hep daha fazla vardır demeli.
*Kişisel gelişimi için harcama yapmaktan
kaçınmamalı.
*Kaybettiği bir eşyasını bulduğunda açgözlü
gözükmemek için almamalı.
*Daha çok içki içmek için artı bir karaciğer naklini
sabah başı çatlarken düşünmeli.
*Mevsim geçişlerin önemsemeli, önemsetmeli.
Beni ölü ya da diri yakalayanla bir akşam yemeği
yiyeceğimi söyledim o kadar. Dünyanı her yanından kadınlar hücum ettiler evime;
ellerinde silah, altlarında tank hatta uçaksavarlarla. Ara vermeksizin altı gün
savaştım. En son lav silahı ile gelmiş yetmişlerde bir teyzeyi de kendi ilahı
ile pişirip listemi yazıyorum. Bunu daha sık tekrarlayalım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder