Belli ki dünyevi hayattan bir beklentisi kalmamış
bir polis memuru geçen hafta salı akşamı neredeydiniz?, diye sordu pazartesi müştekileri.
Evde tetris oynuyordum, bir işkembe alabilir miyim?, diye cevap verip polisi
tekme tokat evden attım. Aslında geçen hafta salı evde değildim. Küçük bir
hesabım vardı onu görmeye gitmiştim. İşin ilginci bir çorbacının izimi
bulmasıydı. Olaylar şöyle gerçekleşti:
*Seçimlerde kazanma şansı olmayan adaylara gerçeği
açıklamalı.
*Yokluğum yıprattığında yanında bir kameramanla
gezip insanlara abuk subuk sorular sormalı.
*Stratejik ortağım olmalı.
*Kendi haline bırakılmayacak kadar tehlikeli olmalı.
*İçi sıkıldığında toplum için tehdit oluşturmalı.
*Her kuaför dönüşünde lansmanını yapmalı.
*Buzdolabında her zaman buz ve yaprak dolması hazır
olmalı.
İsmi önemli olmayan bir adada, adamın birinin kendi listesini
yayınladığını ve ada kadınlarının da o listeye göre hareket ettiğinin haberini
aldım. Paylaşmaktan nefret ettiğimden ve biraz da insanların kandırılmasına
tahammülüm olmadığından adaya bir gece harekatı düzenleyip adamı buldum. Kısa, şişko,
uzun saçlı, yaşlı bir insanımtraktı. Beni görünce şok geçirdi, hareket edemedi.
Ben de hemen köşede bir harç kardım ve adamı çimento ile kapladım. Biraz rötuş
yaptım ve çabuk donsun diye üfledim. Tamam en iyi eserim değil ama fena olmadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder