13 Nisan 2014 Pazar

pazartesi - küllerimden doğmak

Pek değerli çekik gözlü insanların yıllar önce can sıkıntısından icat ettikleri kağıt katlama sanatını hep takdir etmişimdir pazartesi antinewagingcileri. Yeniliklere oldum olası açığımdır ve saygı duyarım. Bir şey icat etmek için de ağır bir can sıkıntısına muhtaç olduğumuzu bittabi en iyi ben bilirim. Bir de çekik gözlülerle kavga etmek çok eğlencelidir, daha iyi ter atılır.

*Soyadı soyadımı güçlendirecek şekilde tamlamalı
*Yalın ayak yürürken plaj kumları tabanını yakmamalı.
*Can sıkıntısından keyif almalı.
*Her yıl yazın gelişini hasır eteğini hurçtan çıkartarak kutlamalı.
*Kulağından daha büyük küpe takmamalı.
*Müzik dinlerken mırıldanmamalı.
*”Bu bir trajedi!” cümlesini tam gerektiği zamanlarda kullanmalı.


Ellerinde on metreye on metre beyaz kağıtla iki japon kapımı çalınca çok sevindim. Hatta adamlar kefeni ile gelmiş diye takdir de ettim. Tam röpdoşambırımın kuşağını bağladım ki; adamlar kağıdı katlamaya başladılar. Dört saat nefessiz izledim. Sonra baktım aynı ben; tabi çıplak ve albino halim. Sakal bıyığıma kadar yapmış adamlar. “Bir ateşinizi alabilir miyim?” dedim ve çakmakla origamimi yaktım. Çok garip bir histi, tarif edemem.

Hiç yorum yok: