21 Ekim 2012 Pazar

pazartesi - suikast


O kadar göze batan bir karakter olunca, hayatıma kast eden iç ve dış mihraklar bol oluyor pazartesi çılgınları. O kadar çok suikast tehlikesi atlattım ki... Aids taşıyan sivrisineklerle mi savaşmadım sabaha kadar, zehirli diye aylarca su mu içmedim, nazar saldırısı var diye diye mavi gözlülerin mi gözlerini morartmadım. Ölmediysem, sizler için ölmedim.

*Bayramda el öpmeye gelen çocuklara para değil frikik vermeli.
*Sanatsal yönelimleri sadece benimle ve gün arkadaşları ile paylaşmalı.
*Çeyizinde noel anne kıyafeti olmalı
*Photoshop bilmemeli.
*Kapşonlu yakışmalı.


Baktım da bir yıldır hiçbir suikast girişimi yok. Kendimi hamlamış ve önemsizmiş hissediyorum. İçimden bir his de, belki fark etmediğim bir sürü suikast girişimi olduğunu ama benim artık otomatik olarak bu girişimleri bertaraf ettiğimi söyleyip, kendimin yüreğimi ferahlatıyor. Bu hafta tüm mihraklara damping. Suikast girişimlerine açığım.

Hiç yorum yok: