6 Ağustos 2012 Pazartesi

pazartesi - lanet alkolikler


Geçen sabah bir uyandım, öyle derin bir anason kokusu ortamı basmış ki; burnunuzun direği kırılır pazartesi kurşungeçirmezleri. Camı açtım, koku daha bir derinleşti, yoğunlaştı. Hemen nefes almamı dondurdum ve ne yapacağımı düşünürken kapım çaldı. Üç tane kırmızı suratlı, kırmızı burunlu, kır saçlı ve göbekli adam. Göbeklere bakar bakmaz olayı çözdüm, koku bu üç eceline susamıştan geliyordu.

*Patates ve salatalığın kabuklarını ince soymalı.
*Gaipten sesler duymalı.
*Ruslardan daha iyi olduğunu söylemeli.
*Tabelaya değil bana oynamalı.
*Arada sırada amuda kalkmalı.


Nefes almamak için içimdeki nefesi de dışarı vermemem gerekiyordu. “ Ne iş?” dercesine sol göz gözümü kıptım ve başımı sağa sola salladım. Bu adamlar dünyaca ünlü içki üreticileriymiş ve her pazartesi yeni bir satış rekoru kırıyorlarmış. Teşekkür için gelmişler. Bunlar banyoya soktum ve kafalarından kırk tas su döküp, tövbe ettirip, sokağımızın camii yaptırma derneğine üye yapıp gönderdim. Dövdüm mü? Hayır biraz hırpaladım

Hiç yorum yok: