Geçenlerde aldığım bir haber kalbimi derinden sızlattı pazartesikolikler. Kuzey Kore lideri, aziz dostum, muhterem arkadaşım, golf kankam, badim, Kim Jong İl vefat etmiş. Daha son konuşmamızda ölümsüzlüğü bulacağından bahsederken o tatlı gülümsemesi, pembe yanakları ile nasıl da sempatikti. Hep büyük hayalleri oldu, zergüzeşt bir kalbi, umutları vardı. Işık onunla olsun.
*Şiddete meyilli olmalı.
*Kapalı yüzme havuzu olmalı.
*Kırgızca, Boşnakça, Makedonca ve Kuzey Koreceyi aksansız konuşmalı.
*Fırsatları, oportunist demesinler diye değerlendirmemeli.
*Etrafına ışık saçmalı.
*İlk adımı o atmalı.
Şimdi de yerine babası gibi sempatik, koçyiğit bir delikanlı olan Kim Jong-Un'cuğum gelmiş. Belki bilmezsiniz sıpanın isim babası da benimdir. Hiç unutmam bir K.Kore ziyeretimde kadınlar isyan etmişlerdi de ben merkez binaya çıkıp " Sakın" demiştim de isyan durulmuştu. Merhum, gözlerime bakıp "Abi bir daha sen gelme, ben size geleyim, hep olay çıkıyor" demişti. Şimdi ben kiminle golf oynayacağım ya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder