9 Ocak 2012 Pazartesi

pazartesi - Kim Jong İl

Geçenlerde aldığım bir haber kalbimi derinden sızlattı pazartesikolikler. Kuzey Kore lideri, aziz dostum, muhterem arkadaşım, golf kankam, badim, Kim Jong İl vefat etmiş. Daha son konuşmamızda ölümsüzlüğü bulacağından bahsederken o tatlı gülümsemesi, pembe yanakları ile nasıl da sempatikti. Hep büyük hayalleri oldu, zergüzeşt bir kalbi, umutları vardı. Işık onunla olsun.

*Şiddete meyilli olmalı.
*Kapalı yüzme havuzu olmalı.
*Kırgızca, Boşnakça, Makedonca ve Kuzey Koreceyi aksansız konuşmalı.
*Fırsatları, oportunist demesinler diye değerlendirmemeli.
*Etrafına ışık saçmalı.
*İlk adımı o atmalı.

Şimdi de yerine babası gibi sempatik, koçyiğit bir delikanlı olan Kim Jong-Un'cuğum gelmiş. Belki bilmezsiniz sıpanın isim babası da benimdir. Hiç unutmam bir K.Kore ziyeretimde kadınlar isyan etmişlerdi de ben merkez binaya çıkıp " Sakın" demiştim de isyan durulmuştu. Merhum, gözlerime bakıp "Abi bir daha sen gelme, ben size geleyim, hep olay çıkıyor" demişti. Şimdi ben kiminle golf oynayacağım ya.

Hiç yorum yok: