Kıskançlık
Küçükken hep döverdim onu. Bazen de onu dövenleri döverdim. En güçlüleri bendim. Sonra okul başladı. Ondan daha zekiydim. Tüm notlarım ondan daha iyiydi. Çalışma hayatımız başladı. Ondan daha saygın bir işim ve daha dolgun bir maaşım vardı.
Sonra bir gün onun nişanlandığını duydum.” Kim bakar ki ona.” diye içimden geçirdim tüm kibrimle. Bir gün nişanlısı ile onu gördüm. Kız çok güzeldi. Bırak ona fazla olmayı bana bile fazlaydı.
Selam verdim, hal hatır sordum. İçimi kemiren kıskançlığımı dışa vurmadım. Selamımı aldı ve “ Ya sende iyice saçları döktün be” dedi sinsice gülerek.
Gülümsedim ve uzaklaştım.
Ben onu ilk kez kıskanmıştım ama aklı sıra bana laf sokarken fark ettim ki o da beni deli gibi kıskanıyordu.
5 Haziran 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder