Hiç unutmam yıllar yıllar önceydi pazartesi
mazicileri. Sarışın bir seksiyi kapımda üç ay yattıktan sonra huzuruma kabul
etmiştim. Benim bir sorunumu çözmek istediğini söylemişti Sedasayan bir
tavırla. Tüp bebek tedavisi önerecek diye korkmuştum. Ama o ise bir defter
çıkartmış ve önüme koymuştu.
*Sendikacıları sevmemeli.
*Konkurhipik dalında kazandığı madalyaları asıl
sahibi olan atına vermeli.
*Eğit-donat projelerinde gönüllü olarak çalışmalı.
*Gerekirse jartiyerinden sapan yapıp kuş
vurabilmeli.
*Penguen besleyebilecek kadar soğutabilen bir
kliması olmalı.
*Şamdanı tek bir tuşla Posedion’un üç uçlu mızrağına
dönüşebilmeli
*Yer bildirimi yapmadığı şehirlerin valileri
tarafından sitemkar mesajlar almalı
“Çek defteri bu pehlivanım”, demişti. Para lazım olduğunda
ne kadar olduğunu yaz ve imzala. Para ne işe yarar ki?, deyip kovmuştum onu
giderken, bir de güneşe çıkmasını yasaklamıştım. O günden sonra ihtiyaç sahibi
kızlara hep kağıtlardan verdim. Geçenlerden yine zavallı birkaç kız gördüm. Ne
üstlerinde var, ne altlarında. Onlara da o kağıtlardan verdim ve kağıtlar
bitti? O Sedasayaniyesi yüksek sarışın seksiyi bulun bana. Yeni defter lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder