Kapıma bermuda şortlu birkaç alelade adam
gelince ister istemez aynaya bakıp “nooluya la?” dedim pazartesi
yüzleşmecileri. Bu ne cesaretti? Aşağıdan kapımı çaldılar. Camdan sarktım ve “Sadece
kafasına tükürdüğüm konuşsun” deyip tükürdüm. Tükürüğümü yemek için süper bir
mücadele ettiler ve en uzun olanı yükselip tükürüğümü bıngıldağına yedi. “Sörfçüyüz
biz…” deyince lafını kestim otomatı açtım.
*Kedilerle samimi, köpeklerle seviyeli bir
ilişkisi olmalı.
*Bir aile sırrı olmalı.
*Taksimetre yerine pazarlık yöntemini
benimsemeli.
*Gizli bir silahı olmalı ve dırdırı olmamalı.
*”Yavşak” kelimesini dilimize kazandıran Cavit
Çağlar’ı unutmamalı, unutturmamalı.
*Cinnete yatkın olmalı.
*İç gıcıklayıcı iç çekmeleri olmalı.
“Hiç konuşmayın”, dedim. “Nereden bileceğim
sizin sörfçü olduğunuzu sıradan insanlarsınız.” Sıradan sıradan sustular. Ben zaten
o ara küveti doldurmuştum. Kitaplığım bir rafını söktüm ve dolmuş küvetin
üstüne koydum. “ Haydi” dedim. Sırayla çıkıp çıkıp, battılar. En son ben
küvetin üstünde rafın üstünde durdum. Sonra da artık sırf benim için üretilen
sörf marka çikolatamı açıp “Sörf tabiki yerim” dedim ve yedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder