Bu çarşamba bir kız çocuğu kapımı çaldı ve “Müsaitseniz
akşam annemler hayırlı bir iş için size gelecekler”, dedi pazartesi
hayırseverleri. O kadar çok sevindim ki anlatamam, içim kıpır kıpır oldu; hep
bu tür hayır işlerini tek ben düşünüyorum, geri kalanın umurunda bile değil
sanır; hüzünlenirdim. Ama kapımı çalan o kızın anneleri de fikir teatisi için
geleceklerdi.
*Derdi harflerle olmalı, kelimelerle değil.
*Asla çoğu ile yetinmemeli.
*Şelaleler hakkında o kadar da çok kafa
patlatmamalı.
*Benimle gitmediği yerlere başkaları ile gitmemeli.
*Bir kere karakterli olmalı
*Beni kıskandırmak için risk almaktan çekinmemeli
*Karakteristik kriterleri olmamalı
Çiçek, çikolata; geldiler de. Gayet şık giyimli bir
amca, bir teyze, bir büyük kız ve bir de kapıyı çalan velet. Havadan sudan
konuştuk, çok uzun süre manasızca. Sonra ben hemen açılış olarak karbon
salınımı, nükleer enerji, cinsel özgürlükler konularındaki yüzyıllık planlarımı
açıkladım. Aile beni dinledi. Sizin hayırlı işlerinizi öğrenmek isterim dedim. Derin
bir sessizlik oldu. Sonra aileyi dört uçan tekme ile uğurladım. Hayır, hayırlı
iş diyorsun; ortada hayırlı iş yok nerede?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder